Ağustos 2022

Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmelik yayımlandı

Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmelik Yayımlandı

30 Kasım 2021 tarihli 31675 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin tüm maddeler İcra ve İflas Kanunu’ndan çıkarılarak, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na konuya ilişkin düzenlemeler getirilmişti. Böylece çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişkiye dair hükümler İcra İflas Kanununda mülga olmuştu. Akabinde ise Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Yönetmelik (Yönetmelik) 04.08.2022 tarih ve 31913 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yönetmeliğin temel amacı birinci maddesinde de yer aldığı üzere aile mahkemeleri tarafından verilen çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilam ve tedbir kararlarının (30 Kasım 2021 tarihli değişiklik öncesi İcra Daireleri ve Mahkemeleri tarafından verilmekteydi) yerine getirilmesine dair görev, yetki ve sorumluluklar ile buna ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Bu yazımızda ise Yönetmelikte yer alan önemli düzenlemelere yer verilerek konuya ilişkin açıklamalar yapılacaktır.  

Yönetmeliğin temel başlığında yer alan çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasından ne anlaşılması gerektiğinin kısaca ifade edilmesinde yarar vardır.

Çocuk teslimi; velayete ilişkin verilen ilam veya tedbir kararına istinaden süreklilik arz etmeyen, çocuğun yükümlüden alınarak hak sahibine verilmesi sürecini ifade etmektedir.

Çocukla kişisel ilişki; ilam veya tedbir kararına istinaden velayeti altında bulunmayan veya  kendisine bırakılmayan anne ve babanın ya da diğer kişilerin çocukla sınırlı bir süre görüşmesi veya birlikte kalması sürecini tanımlamaktadır.

Yönetmeliğin temel ilkelerin düzenlendiği ikinci bölümünde çocuğun üstün yararı başlıklı altıncı madde yer almaktadır.

 Çocuğun üstün yararı

 MADDE 6- (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilam ve tedbir  kararlarının yerine getirilmesinde çocuğun üstün yararı esas alınır.

 

Bu maddeden anlaşılacağı üzere aile mahkemeleri tarafından çocuk için verilen ilam ve tedbir kararlarının yerine getirilmesinde esas alınan temel ilke çocuğun üstün yararının gözetilmesi ilkesidir. Üstün yarardan anlaşılması gereken ise; çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal, kültürel, ahlaki, hukuki ve ekonomik bakımlardan sağlıklı, dengeli ve özgür bir biçimde geliştirilmesi, korunup kollanmasıdır.

Yönetmelikte yer alan önemli bir diğer düzenleme ise Görevli Birimi belirleyen 10. Maddede yer almaktadır. Şöyle ki;

 Görevli Birim

 MADDE 10- (1) Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemelerince verilen ilam veya tedbir kararları, çocuğun üstün yararı esas alınarak Bakanlıkça kurulan müdürlüklerce yerine getirilir.

 

(2) Müdürlük bulunmayan yerlerde bu görevler, Bakanlıkça belirlenen hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğü tarafından yerine getirilir.

 

Yönetmelik öncesinde çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair kararlar icra müdürlüklerince yerine getirilmekteyken Yönetmelik ile artık Adalet Bakanlığı’na bağlı müdürlükler ile uzmanlar aracılığıyla yerine getirilmektedir. Müdürlüklerde müdür, müdür yardımcısı, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı ile diğer personellerin de yer alması yeniden çocuğun üstün yararının gözetildiğini göstermektedir. Nitekim çocuk tesliminin yapılacağı teslim mekânlarının çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimine uygun olacak şekilde seçilmesine dair yer alan ifade de yeniden bu ilkenin önemini bizlere göstermektedir.

Yönetmeliğin altıncı bölümünde yer alan çocuk teslimine ilişkin maddelerde ise çocuk teslime ilişkin kararların yerine getirilmesinden, teslim emrinden, çocuğun teslim edilmesi ve edilmemesinden bahsedilmektedir. Şöyle ki;

Müdürlüğün belirlediği yere yükümlü tarafından getirilen çocuk hak sahibine teslim edilecektir. Yükümlü emrin gereğini yerine getirmezse görevliler tarafından ilgili adresten alınarak hak sahibine teslim edilecektir. Ayrıca ilam veya tedbir kararlarının yükümlü tarafından rızaen yerine getirilmediği takdirde hak sahibi kararı ibraz etmek suretiyle müdürlüğe başvurabilecektir. Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu yerine getirmeyeceğini beyan ederse yahut belirlenen yere getirmezse, müdürlükçe derhal yükümlüye çocuğun teslimine dair teslim emri gönderilecektir. Aynı usuller çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini konu alan bölümde de düzenlenmektedir. Çocuk teslimine ilişkin kararların yerine getirilmesinde gerekmesi halinde kolluktan yardım istenebilecektir. Kolluk birimleri zor kullanma dâhil bu konudaki talepleri derhal yerine getirecektir.

Ayrıca ifade etmek gerekir ki; kişisel ilişki kurulması sonrası çocuğun hak sahibi tarafından yükümlüye teslim edilmesi gerekmektedir. Teslim mümkün olmazsa çocuk hak sahibinde bırakılacaktır. Eğer hak sahibine de bırakılması mümkün olmazsa müdürlüğün talebi üzerine aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğünce çocuğun geçici olarak barınmasına yönelik tedbirler alınacaktır.

Netice itibariyle, Yönetmelik ile getirilen düzenlemeler ile çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair kararların yerine getirilmesinde kabul edilen teslim usulü kaldırılmış, çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimine uygun olacak çocuk teslim merkezleri getirilerek, müdürlükler bünyesinde yer alan uzmanlar aracılığıyla kararın yerine getirilmesi sağlanmıştır.  Böylece anne- baba arasında olan uyuşmazlıklardan, olumsuz davranışlardan çocuğun etkilenmesi önlenmeye çalışılmış, çocuğun üstün yarar ilkesinin gözetilmesi yüksek öneme alınmıştır. Diğer yandan teslim sırasında pedagog ve psikologların da bulunmasının yasal düzenlemede yer alması çocukların sağlığı açısından son derece önemli bir gelişme olmuştur.